Büyükler De Evcilik Oynar


     Evet, başlıktan da anlaşılacağı üzere "Büyükler de evcilik oynar, hem de gerçek bebeklerle." Hani küçükken annecilik, evcilik falan oynardık. Biri anne olurdu, öbürü çocuk. Annesi çocuğuyla ilgilenir, o ne isterse yapmaya çalışırdı. Çocuk ağlardı, annesi onu doyururdu. Çocuğun canı sıkılırdı, annesi onu dışarı götürürdü falan filan... Yanımızda oyun oynayacak kimsemiz yoksa da kendi kendimize oyuncak bebeklerimizle evcilik oynardık. Güya bebeğin annesiymişçesine onun karnını doyurup, ninni söyleyerek uyutmaya çalışırdık. Bütün bunları annemizden görmüş olurduk. Çünkü o da evcilik oynardı, ama gerçek bebekle yani bizimle.

     Şimdi ben de kızımla evcilik oynuyorum. Geçen tırnaklarını keserken fark ettim bunu da. Bebeğim ağlıyor ve ben onu doyuruyorum, altını temizliyorum, uyutuyorum, banyosunu yaptırıyorum, tırnaklarını falan kesiyorum işte...

     Önceki yazılarımdan birinde bütün gün evde kalıp, Asya ile vakit geçirdiğimi yazmıştım. (Yazıyı merak eden olursa diye link vereyim.)
https://sefkatanne.blogspot.com/2019/01/dogumdan-sonraki-gunler_5.html?m=1
 
     Asya benim oyuncağımdı. Ne tarafa çeksem oraya geliyor, ya da saçma sapan şeyler anlatsam bile hatta daha da ileri gidip o müthiş(!) sesimle şarkı bile söylesem hem dinliyor hem de gülüyor yavrucak. (Beni anlamaya başladığında ve yürümeyi öğrendiğinde koşarak odadan kaçacağına eminim.) Neyse, kısacası onunla istediğim her şeyi yapabiliyorum. Bazen misafir geliyor ve " İyi işte canın sıkılmaz, senin için de gönül eğlencesi olur." diyorlar. Zaten öyle ki. Asya benim canlı oyuncağım. Hem insan hiç oyuncağıyla oynamaktan sıkılır mı? Benim için annelik, çocukken hani çok sevdiğin bir oyuncağın vardır. Hem onunla oynamayı çok istersin, hem de zarar görmesin, bir yerine bir şey olmasın diye düşünüp kenara kaldırırsın ya işte onun gibi bir şey. Hem bütün gün Asya ile oynamak istiyorum, hem de koluna, bacağına, bir yerine bir şey olacak diye endişeleniyorum. Geçen de geyreği batmış, nasıl ağladı yavrucak... Onun ağlaması beni üzmüştü ve anneliğin ne demek olduğunu artık daha iyi anlamaya başlamıştım. 

     Neyse, bu akşamlık da söylemek istediklerim bu kadardı. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

      Takipte kalın...

     Hoşçakalın...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bebeğim Kaç Haftalıktı?

Doğum Çantasında Olması Gerekenler

Sancısız Doğum Mu Olurmuş?