Son Ya Da Başlangıç: Doğum












  
    Hamileliğin sonu, yeni bir hayatın başlangıcı 

     Sancılarım 3 dakikaya düşmüştü. Doğuma çok az zaman kalmıştı. Bebiş her an gelebilirdi, eli kulağındaydı. Ebeler sürekli ıkınmamı ve derin derin nefes almamı söylüyorlardı. Bir yandan da beni motive ediyorlardı. " Hadi yapabilirsin. Az kaldı, dayan." gibi şeyler söylüyorlardı. Sabah olduğundan nöbet değiştiler. Bir stajyer ebelik öğrencisi vardı. Beni hep motive ediyordu ve nöbeti bittiği hâlde benim doğumumu bitirmeden, bebeğimi kucağıma aldığımı görmeden gitmeyeceğini söylemişti. Öyle de yaptı.

     Doğum gerçekleşmişti. Bebeğimi sağlıcakla kucağıma aldım. Onu ilk kucağıma aldığım anı, tarif etmem mümkün değil. O kadar güzeldi ki, baktıkça bakasım geliyordu. Minicikti. Elleri, ayakları, hele o parmakları. Çubuk kraker gibiydi. Hassas, her an kırılacakmış gibi narindi. Onu kucağıma alıp da kokusunu içime çektiğim an, dünyanın en güzel kokusunu kokladığımı düşündüm.


     Benim için çok yorucu ve yıpratıcı bir geceydi. Ama bebeğimi kucağıma aldığımda bütün yorgunluğum adeta geçmişti. Sanki gece boyunca sancı çeken, öyle ki hâli, takâti kalmayan ben değilmişim gibi. Benim için en uzun gece sanıyorum o geceydi. Bebeğime kavuşmak ve sancılarımın son bulması için dakikaları sayıyordum. Zaman çok zor geçmişti. Ama olsun, sonunda bebeğim kucağımdaydı ya her şeye değerdi. İkimiz de sağlıklıydık çok şükür. 


     Bebeğim doğar doğmaz ısıtıcının altına aldılar. Önce boyu, kilosu ve baş çevresi ölçüldü. Sonra da üstünü giydirip, kucağıma verdiler. Başlarda hemen kucağıma alamadım, cesaret edemedim açıkçası. Minicikti ve ona zarar vermekten endişe etmiştim. Birkaç dakika sonra onu bağrıma bastım ve hiç ayırmak istemedim. 


     Bebeğimi bir an önce eşime ve kayınvalideme göstermek istiyordum. Onlar beni dışarıda bekliyorlardı. Bebeği dışarıdakilerin görüp
görmediklerini sordum ebe hanımlara. "Merak etme. Sen bebeğinin karnını doyur, onlar da görür." dediler. Bebeğimin karnını doyurdum. 

     Bu aşamada doğum salonunda işimiz bitmişti. Ebe hanımlar kendilerini tanıttı. İleride belki Asyacık merak ederse diye. Ama ne yalan söyleyeyim o anki duygu karmaşası içinde hiçbiri aklımda kalmadı. 


     Uzman olan ebe hanımla fotoğraf çektirdik. Ben, Asya ve ebe hanım vardı kadrajda. Ebe hanım gülümsemişti, Asya'm ebe hanıma bakıyordu sanki minnet duyarcasına. Bende ise gururlu bir gülümseyiş vardı. Gözlerim kocaman olmuş, yüzümden yorgunluk akıyor. Bir yandan da mutlu ve gururlu. 


     Doğumdan sonra kendimi çok güçlü ve özel hissetmeye başladım. Sanki ilk doğum yapan benmişim gibi. Odaya geçtiğimizde telefonlar hiç susmadı. Beni aramasalar da eşimi veya kayınvalidemi arıyorlardı. Beni soruyorlardı ve ben de hepsiyle konuştum. 


     Doğumum böyle geçmişti. Dokuz buçuk- on saat sancıdan sonra Asya'm kucağımdaydı. Gerçekten çok güzel bir duyguydu bu, şükürler olsun.

     
     Evlat sahibi olmak isteyen herkesin, dileği kabul olur inşallah. 

     Bu yazımı burada bitiriyorum. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere...


     Takipte kalın...


    Hoşçakalın...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bebeğim Kaç Haftalıktı?

Doğum Çantasında Olması Gerekenler

Sancısız Doğum Mu Olurmuş?