Gelin Çiçeği Kehaneti
Gelin çiçeği tutma geleneğinin başlangıcı
11-13. yüzyıllara, Ortaçağ Avrupasına dayanırmış. Bu yıllarda yapılan düğünlerde, gelinlerin arkadaşları düğün bittikten sonra gelini kovalayıp, gelinlikten parçalar koparırlarmış. Bu parçaların şans ve bereket getirdiğine inanırlarmış. Çünkü onlara göre gelin olan kişinin, düğünde çok
şanslı olduğu düşünülürmüş. Bu şansın kendilerine de geçmesi için gelinin bekar arkadaşları gelinlikten parçalar koparırmış. Düğün sonunda gelinlik paramparça olurmuş. Bu nedenle de o dönemde gelinler, gelinliklerini saklayamazmış. Zamanla gelinlikten parça koparma olayı çiçek atmaya dönüşmüş.
Gelin çiçeği hikâyesini de öğrendiğimize göre, başlıktaki kehanet olayını anlatmak istiyorum.
Düğünümüz bitmişti. Çiçeğimi atmanın zamanı gelmişti. Arkamda kalabalık oluştu.
Ne hepsi bekârdı, ne de hepsi kızdı. Çoluk çocuk, arkadaşlar ve bizden büyükler vardı. Çiçeğimi attım ve eşimin en yakın arkadaşlarından biri tuttu. Bir iki hafta önce onların düğünü oldu. Yani çiçek tutma olayı gerçek oldu. Ben onlara şans getirdim ve bizden sonraki düğün de onların oldu.
Demek istediğim şu ki: Sayın bekâr ve de
evlenmek isteyen arkadaşlar, düğüne gidin
ve çiçeği muhakkak ne zahmetle olursa olsun tutun.
Söyleyeceklerim şimdilik bu kadar.
Takipte kalın...
Hoşçakalın...
Yorumlar
Yorum Gönder